Eda Gizem Uğur

Hikâye I, 2016, Tül perde üzerine dikiş, ahşap radyo, ses kaydı

Geçmişte kalmış her hikaye bugün bir başkası tarafından birebir olmasada yaşanmaya devam ediyor. Özellikle de kadın ve şiddet hikayeleri!

Karşımda geçmişini tüm gerçekliğiyle anlatan bir kadın. Yaşadıklarını tekrar eden bir kadın üstelik tekrarların farkında değil. Bu kadın küçük yaşlarda babasından gördüğü şiddetten kaçıp evleniyor ve kaçış yolu olarak seçtiği yeni dünyada aldatılma ve daha çok şiddet ile karşılanıyor. İçinde bulunduğu koşullar ile çocuklarının isteklerini, dışarıya yaptığı el işleriyle yerine getirmeye çalıştığını anlatıyor, birde sadece eline iş aldığında rahatladığını söylüyor.

Neden perde ? “Ben hep penceresinin önünde, perdenin arkasında geçip giden insanların beni farketmelerini bekledim ” diye ekliyor. Bu cümle hikayenin bir esere dönüşmesinde kırılma noktası. Onun cümlelerini, onun perdesinin üzerine, onun yazı karakteriyle işliyorum. Kadının naifliği, kendini saklaması, dışarıyla olan sınırı, insanların ona müdahalelerine tutumu tıpkı bir perde gibi. İp ve perdenin birlikte kullanılması, iğnenin tülü yıpratması sesini duyduğumuz kadının imgesi.

Son olarak o kadın benim anneannem ve bu hikaye bizim hikayemiz.

2018-08-17T16:38:02+00:00