Fırat Engin

Anavatan, 2017, Yatak, neon, 190 x 140 cm

Bu çalışma, bir çok nedenden ötürü (siyasi, kültürel, ekonomik vb.) yerinden edilen, sürülen, göçe zorlanan insanların kimlik, dil, din, etnik vb. unsurlar nedeniyle evsiz, yurtsuz ve aidiyetsiz kalmalarına dönük eleştirel bir tavır alıyor. Her insanın eşit haklara ve sosyal özgürlüklere sahip olması gerekirken, insan doğduğu coğrafyanın sosyal ve kültürel ağırlığını, sorumluluğunu üstleniyor. Bu durumda coğrafyanın kaderi, bireyin de kaderine dönüşüyor. Çalışmada yer alan yatak ve üzerindeki kırmızı neon yazı (tek ve gerçek vatan), coğrafi sınırların belirlediği vatan fikrini; yatağın hissettirdiği barınma, sıcaklık, huzur gibi anlamlar üzerinden daha kişisel ve daha yaşamsal bir alan olarak yeniden tanımlamayı hedefliyor.